Açık kaynağa yeni iseniz, bu belgeleri okuyarak temel bilgiler edinebilirsiniz.
Şu anda bu kısmın yazdırılabilir görünümündesiniz. Yazdırmak için tıklayın.
Açık Kaynağa Giriş
- 1: Açık kaynak Nedir?
- 2: Açık Kaynağın Etkisi
- 3: Açık Kaynağın Tarihçesi
- 4: Açık Kaynak Terimleri
- 5: Lisanslar
- 6: Bireyler için faydaları
- 7: Kuruluşlar için faydalar
- 8: Kamuya faydalar
- 9: Açık kaynak iş modelleri
- 10: Doğru bilinen yanlışlar
1 - Açık kaynak Nedir?
Açık kaynak, yazılım geliştirme ve paylaşımında kullanılan bir yaklaşımdır. Açık kaynak, yazılımın kaynak kodlarının genel olarak erişilebilir ve değiştirilebilir olduğu bir modeli ifade eder. Açık kaynak yaklaşımı, işbirliği ve şeffaflık temelinde çalışarak yazılım geliştirme sürecini destekler.
Tanım
Açık kaynak, bir yazılımın kaynak kodlarının genel olarak herkese açık olduğu bir geliştirme modelidir. Bu, yazılım geliştiricilerinin kaynak kodlarına erişebileceği, inceleyebileceği ve gerektiğinde değiştirebileceği anlamına gelir. Açık kaynak yazılımların temel felsefesi, işbirliği ve topluluk katılımını teşvik ederek daha kaliteli ve inovatif yazılımların oluşturulmasını sağlamaktır.
Temel Özellikler
- Kaynak Kod Erişilebilirliği: Açık kaynak yazılımların kaynak kodları genel olarak erişilebilirdir. Bu, ilgilenenlerin yazılımın nasıl çalıştığını anlamalarını ve gerektiğinde değişiklikler yapmalarını sağlar.
- Değiştirme Özgürlüğü: Açık kaynak yazılım kullanıcıları, yazılımı kendi ihtiyaçlarına göre uyarlayabilir ve geliştirebilir.
- Dağıtma Özgürlüğü: Açık kaynak yazılımlar, kullanıcılarına kopyalama ve dağıtma özgürlüğü sunarlar. Bu, yazılımın ücretsiz olarak paylaşılabileceği anlamına gelir.
Kapalı Kaynak Arasındaki Farklar
Açık kaynak yazılımların kapalı kaynak yazılımlardan farkı, kaynak kodlarının genel olarak halka açık olmasıdır. Kapalı kaynak yazılımların kaynak kodları genellikle geliştirici veya şirket tarafından saklı tutulur ve erişilemez. Açık kaynak yazılımların geliştirilmesi ve yayılması topluluk işbirliğine dayanırken, kapalı kaynak yazılımların kontrolü genellikle tek bir geliştirici veya şirketin elindedir.
Lisans ve Yazılım
Bir yazılım lisansı, yazılımın kullanım, dağıtım ve değiştirme koşullarını belirler. Açık kaynak yazılımların yaygın olarak kullanılan lisansları arasında MIT, Apache, GPL (Genel Kamu Lisansı) ve BSD lisansları bulunur. Lisanslar, açık kaynak yazılımların nasıl kullanılabileceğini ve hangi koşullar altında dağıtılabileceğini düzenler.
Temel Kavramlar
- Yazılım: Bilgisayarların işlemesi için kullanılan programlar ve talimatlar bütünüdür.
- Kaynak Kod: Yazılımın insanlar tarafından okunabilir ve anlaşılabilir haldeki orijinal metni.
- Lisans: Yazılımın kullanım, dağıtım ve değiştirme koşullarını belirleyen hukuki bir anlaşmadır.
2 - Açık Kaynağın Etkisi
Açık kaynak, yazılım geliştirme ve paylaşımında kullanılan bir yaklaşımdır. Açık kaynak, yazılımın kaynak kodlarının genel olarak erişilebilir ve değiştirilebilir olduğu bir modeli ifade eder. Açık kaynak yaklaşımı, işbirliği ve şeffaflık temelinde çalışarak yazılım geliştirme sürecini destekler.
Giriş
Örneğin, şu an bu sayfayı okumanıza olanak sağlayan tarayıcı motoru, büyük olasılıkla sayfanın barındırıldığı sunucular, internet protokolü ile iletişimi sağlayan yazılımlar ve eğer akıllı telefonunuzdan bu sayfayı görüntülüyorsanız telefonunuzun işletim sistemi gibi birçok yazılım, ya açık kaynak projelerin bir parçasıdır ya da bu projelerin üzerine kurulmuştur.
2023 yılında, bu yazı yazılırken, W3Techs anketlerine göre dünya genelindeki web sunucularının %65’i, Nginx ve Apache isimli açık kaynak yazılımlarla çalıştırılmaktadır.
İnovasyonun Motoru
Açık kaynak yazılım, inovasyonun can damarıdır. Birçok kişinin katkıda bulunabileceği ve geliştirebileceği bir platform sunar. Yazılım geliştiricileri, açık kaynak projelerine katılarak yeni özellikler ekler, hataları düzeltir ve projeyi ileriye taşır. Bu sürekli inovasyon döngüsü, teknoloji dünyasının hızla değişmesini ve gelişmesini sağlar.
Açık kaynak projeleri, herkesin katkıda bulunabileceği açık bir saha sunar. Bu da, farklı bakış açılarına ve yeteneklere sahip birçok kullanıcının veya geliştiricinin bir araya gelmesini, böylece yeni fikirlerin ve çözümlerin doğmasını sağlar. İnovasyon, sadece profesyonel geliştiricilerin değil, aynı zamanda tutkulu bireylerin ve hobilerin katkısıyla da gerçekleşir.
Geçen yıl olduğu gibi, açık kaynak kullanımını destekleyen en büyük motivasyon, yeniliklere ve en son teknolojilere erişimdir. Geleceğe hazırlanan organizasyonlar, en son teknolojilerin büyük ölçüde sponsorluklar ve bireysel katkıda bulunanlar sayesinde açık kaynakta geliştirildiğini bilmektedirler.
– “2023 Açık Kaynak Durum Raporu (2023 State of Open Source Report)”
Açık kaynak yazılım kullanmak, ve hatta daha da iyisi, açık kaynağa katkıda bulunmak, sizin de inovasyon pastasından payınızı almanızı sağlayacaktır.
Aynı zamanda, açık kaynak sayesinde oluşturulan erişilebilirlik ve işbirliği sayesinde inovasyon, sadece ana katkı verenlere değil, tüm ekosisteme fayda sağlamaktadır.
Bugün NASA (…) uzay yolculuğunu ve yeniliği daha da demokratikleştirmeye çalışıyor. Örneğin, JPL şimdi yazılım ve donanımı açık kaynak haline getirerek dünyanın herhangi bir yerinden herhangi bir kişiden gelecek nesil uzay aracı fikirlerini bekliyor. Bir örnek, Şu anki Mars Keşif Rover’ının tasarım özelliklerini kullanarak tasarlanmış olan ve bir öğretim aracı olarak tasarlanmış olan Open Source Rover’dir. JPL tarafından 2018 yılında oluşturulan açık kaynak rover projesi, Mars rover’ına dayalı altı tekerlekli bir rover için tasarım planlarını GitHub üzerinden kullanılabilir hale getirdi ve insanların kendi rover’larını inşa etmelerine ve diğer geliştiricilerle paylaşmalarına olanak tanıdı. (…) Açık kaynak rover projesinin IT Baş Teknoloji ve İnovasyon Görevlisi olan Tom Soderstrom, “Tahmin etmediğimiz şey, onun bir inovasyon platformu haline gelmesi oldu” diyor. Geniş bir katılımcı yelpazesinden gelen robotiklere olan büyüyen ilgi, JPL için olduğu kadar genel olarak robotiklerin geleceği için de inovasyona yol açmıştır (yarattığı şeyler arasında bir robotik kol ve bir makine öğrenimi destekli rover bulunmaktadır).
– “NASA JPL Uses Open-Source Technology to Let Enthusiasts Build Their Own Rovers”
Maliyet Tasarrufu ve Finansal Etki
Açık kaynak yazılım, işletmeler ve bireyler için maliyet tasarrufu sağlar. Açık kaynak yazılımlar ücretsiz olarak kullanılabilir. Bu, yazılım maliyetlerini minimize eder ve herkesin kullanabilmesini sağlar. Ayrıca açık kaynak yazılımların kaynak kodlarına erişilebilir ve değiştirilebilir olması, kullanıcıların yazılımı kendi ihtiyaçlarına göre uyarlamalarına olanak tanır.
Açık kaynak aynı zamanda, yenilikçi bir ekonominin temelini oluşturur. Geleneksel sınırların ötesine geçen işbirliği ve bilgi paylaşımı, yeni iş modellerinin ve teknolojilerin ortaya çıkmasını teşvik eder.
2018 yılında AB Üye Devletlerinden GitHub’a yapılan katkıların veya katkı sağlayanların AB içindeki GSYH’ye olası önemli bir ekonomik etkisini tanımlamak ve nicelendirmek mümkündür. Bu etki, 2018 yılında AB’deki GSYH’ye 60 milyar euro ila 95 milyar euro arasında bir aralıkta bulunmaktadır.
– “Study about the impact of open source software and hardware on technological independence, competitiveness and innovation in the EU economy”\
Başka bir örnekte ise, Mars Rover projesi eğitim ve öğrenmeye büyük bir fırsat sunarak gelecekteki uzay keşfi ve mühendislik projelerine katkı sağlayacak bir işgücünün yetişmesine katkıda bulunmuştur. NASA’nın Mars Rover projesi, açık kaynak yazılım ve donanımın inovasyonu teşvik edebileceğini ve bilimi daha da ileri taşıyabileceğini gösteren etkileyici bir örnektir.
Açık kaynak kullanımının maliyeti azaltmasına ek olarak, açık kaynağa yapılan katkılar, doğrudan veya dolaylı olarak şirketin, bölgenin, ülkenin ve hatta dünyanın ekonomisine etki etmektedir. Uzaktan da kurulabilen işbirliği bağları ve inovasyon birliktelikleri, herkesin kazanacağı bir modele doğru evrilmiştir.
İşbirliği ve Topluluk Katkısı
Açık kaynak yazılım projeleri, geniş bir geliştirici topluluğu tarafından desteklenir. Bu topluluklar, yazılımın sürekli olarak geliştirilmesini ve güncellenmesini sağlar. Farklı becerilere sahip birçok geliştirici, projeye katılarak kendi uzmanlık alanlarından faydalanır. İşbirliği ve topluluk katkısı, yazılımın daha güvenilir ve işlevsel olmasını sağlar.
Örnek olarak, WebKit projesi, günümüzde kullandığımız bir çok web tarayıcılarının temelini oluşturan açık kaynaklı bir tarayıcı motorudur ve çeşitli tarayıcılar için temel altyapı sağlar. Bu projenin en büyük etkilerinden biri, farklı teknoloji şirketlerinin ve geliştiricilerin işbirliği yaparak web tarayıcılarının gelişimine katkıda bulunabilmesidir. WebKit’in açık kaynak olması, Apple, Google, Adobe ve diğer birçok şirketin bu projeye katılmasını ve kodlarına katkı sağlamasını mümkün kılmıştır. Bu işbirliği, web tarayıcılarının hızla gelişmesini ve web standartlarının yaygınlaşmasını teşvik etmiştir. Ayrıca, WebKit projesi, açık kaynak yazılımın birçok farklı paydaşın bir araya gelerek daha güçlü bir çözüm üretmesine nasıl olanak tanıdığını gösteren önemli bir örnektir.
Bağımsızlık, Kontrol ve Şeffaflık
Açık kaynak yazılım kullanıcıları, bir yazılım şirketinin veya geliştiricinin tekeline girmeden yazılımı istedikleri gibi kullanabilirler ve bu, kullanıcıların yazılımın kritik işlevlerini ve verilerini kontrol etmelerini sağlar. Aynı zamanda, açık kaynak yazılımın kaynak kodları herkese açık olduğundan, kullanıcılar yazılımın nasıl çalıştığını tamamen anlayabilir ve gerektiğinde değişiklikler yapabilirler, bu da kontrolü tamamen kullanıcılara bırakır. Ayrıca açık kaynak yazılımlar, yazılımın nasıl çalıştığını anlama ve güvenilirliği değerlendirme fırsatı sunar.
Şeffaflık açısından, açık kaynak yazılım projeleri, kodlarına ve geliştirme süreçlerine herkesin erişebileceği bir platform sunar, bu da yazılımın nasıl geliştirildiğine dair tam bir görünürlük sağlar ve potansiyel güvenlik veya gizlilik sorunlarının erken tespit edilmesine yardımcı olur.
Ayrıca, açık kaynak projeleri, topluluk katkısını teşvik eder ve bu da farklı bakış açılarından gelen katılımcıların yazılımın kalitesini artırmasını sağlar. Bu nedenle, açık kaynak yazılım, şeffaflık açısından önemli bir etki yaratır, kullanıcılara daha fazla özgürlük ve güvenlik sağlar ve yazılım geliştirmenin daha işbirlikçi ve şeffaf bir yolunu sunar.
Buna güzel bir örnek, Alman Hükümeti’nin Covid-19 pandemisi sırasında açık kaynak olarak geliştirdiği Corona Warn App isimli uygulamadır. Uygulama kullanıcıları hem uygulamanın güvenliğini değerlendirmiş ve geliştirmiş, hem de bu güvenlik sayesinde uygulamayı kullanırken daha rahat etmişlerdir. Aynı zamanda da, bu katkılar sayesinde, uygulamanın maliyeti Almanya’ya daha az olmuştur.
(…) Helge Braun, Şansölyelik Başkanı, 26 Nisan’da şunları onayladı: “Şimdi yalnızca iletişim bilgilerini cihazlarda saklayan ve güven oluşturan merkezi olmayan bir yaklaşımı teşvik edeceğiz.” (…) 28 Nisan’da (Alman hükümeti) yetkililer, Deutsche Telekom ve SAP şirketlerinin uygulamayı geliştirmek ve piyasaya sürmekle görevlendirildiğini duyurdular. Şirket sözcüleri, bu iki şirketin bir ekip oluşturacağını ve açık kaynaklı bir çözüm üzerinde tam hızla çalışacaklarını doğruladılar. 16 Haziran 2020’de (…), Alman Corona-Warn-App, iki büyük mobil platformun uygulama mağazalarında kullanılabilir hale geldi. Apple’ın App Store’u ve Google Play aracılığıyla akıllı telefon kullanıcıları, COVID-19 virüsünün yayılmasını kontrol altına almak umuduyla federal hükümet tarafından görevlendirilen yazılımı indirebildiler. (…) Alman yazılım geliştiricisi ve dijital politika organizasyonu D64’ün eş başkanı Henning Tillmann, GitHub deposunu inceledikten sonra şunları belirtti: ‘Kaynak kodunda hiçbir sürpriz yok, ki bu, takipçileri arayan ve veri koruması konusunda endişe edenler için istenen sonuçtur. (…) Uygulamanın konsepti ve koduna olan kamu ilgisi yüksekti; ilk depoların yayınlanmasından sonraki 2 hafta içinde 65000 eşsiz ziyaretçi, 260 bildirilen issue (yani sorunların ve hataların izlenmesi) ve 285 pull request (yani kodun değiştirilmesini önerme) bildirdi.
– Trusting the Corona-Warn-App? Contemplations on trust and trustworthiness at the intersection of technology, politics and public debate
3 - Açık Kaynağın Tarihçesi
Açık kaynak başlangıcını 1950’lerin akademik dünyadasından, 1960’ların ve 1970’lerin üniversite laboratuvarlarına ve 1980’lerin özgür yazılım hareketine kadar takip edebiliriz. Açık kaynak, 1990’ların başında internetin yaygınlaşmasıyla birlikte hızla büyüdü ve gelişti. Bu dönemde, birçok açık kaynak projesi oluşturuldu ve geliştirildi. Açık kaynak hareketi, 2000’lerde ve 2010’larda da büyümeye devam etti ve günümüzde hala büyük bir dinamizme sahiptir.
Açık kaynağın ortaya çıkışı
Bilgisayar yazılımının tarihinde açık kaynağın kökenleri, 1950’lerdeki akademik dünyanın paylaşıma açık yazılım uygulamalarına kadar dayanmaktadır. O dönemde, yazılım genellikle üniversitelerin ve araştırma kurumlarının bilgisayar laboratuvarlarında geliştirilmekteydi. Bu yazılımlar genellikle kamuya açık ve ücretsiz olarak dağıtılırdı, zira o zamanlarda yazılımlar genellikle donanım satışlarını desteklemek amacıyla kullanılıyordu.
Ancak, açık kaynağın modern anlamdaki temelleri, 1970’lerdeki kaynak kodu verilmeden dağıtılan programların çoğalmasına tepki olarak atıldı. Bu yıllarda, yazılım genellikle kapalı kaynak olarak da adlandırılan, kaynak kodlarının kamuya kapalı ve sadece yazılımın derlenmiş halinin dağıtıldığı bir modele tabi idi. Akademik dünyada ise, 1970’lerin ortalarında, Bell Labs‘da geliştirilen Unix işletim sistemi, kaynak kodunun üniversitelere lisanslama uygulamasına dayanıyordu. Bu, üniversitelerin Unix’in kaynak kodunu alabilmesi ve üzerinde değişiklik yapabilmesi anlamına geliyordu. Bu durum, yazılım geliştirme topluluklarının birbirleriyle etkileşimini artırdı ve yazılımın gelişim süreçlerini daha şeffaf hale getirdi.
Açık kaynağın ortaya çıkışındaki en önemli faktörlerden biri, yazılım geliştiricilerinin bir araya gelerek birbirlerinin çalışmalarına katkıda bulunma isteğiydi. Bu, yazılımın daha hızlı ve etkili bir şekilde geliştirilebileceği, hataların daha çabuk düzeltilebileceği ve kullanıcıların daha fazla kontrol sahibi olabileceği bir modelin oluşturulması anlamına geliyordu. Bu dönemde, bilgisayar bilimcisi ve özgür yazılım savunucusu Richard Stallman, yazılımın kullanıcıların özgürlüğünü koruması gerektiğini vurgulayan GNU Manifestosu’nu yayınladı. Stallman’ın bu prensipleri, açık kaynak hareketinin temellerini oluşturdu ve yazılımın özgürleştirilmesi için önemli bir itici güç haline geldi. Bu dönemde başlayan açık kaynak hareketi, yazılım dünyasında köklü bir değişim başlattı.
İlk açık kaynak projeler ve geliştiricileri
Açık kaynağın tarihinde, ilk açık kaynak projeleri ve geliştiriciler, yazılımın özgürce paylaşılması ve geliştirilmesi konseptini benimseyen öncülerden oluşmaktadır. Özellikle 1970’lerin sonları ve 1980’lerin başları, açık kaynağın gelişiminde kritik bir döneme işaret eder. Bu dönemde, birçok üniversite ve araştırma kurumu, kendi iç projelerini ve geliştirdikleri yazılımları özgürce paylaşma eğilimindeydi.
İlk açık kaynak projelerinden biri olarak kabul edilen BSD (Berkeley Software Distribution) işletim sistemi, Berkeley’deki California Üniversitesi’nde geliştirildi. BSD, özgürce kullanılabilen ve dağıtılabilen bir Unix türevidir. Bu proje, akademik dünyada başlayan özgür yazılım hareketinin bir parçası olarak, yazılımın kamuya açık ve serbestçe paylaşılmasının önemini vurguladı. Benzer bir yaklaşım, GNU projesi ile de görüldü. Richard Stallman liderliğindeki GNU projesi, özgür yazılım prensiplerini benimseyerek, bilgisayar kullanıcılarının özgürlüğünü korumayı amaçladı.
GNU projesi
Açık kaynağın evrimindeki önemli kilometre taşlarından biri, bilgisayar bilimcisi Richard Stallman’ın liderliğindeki GNU (GNU’s Not Unix) projesidir. Stallman, 1983 yılında GNU projesini başlatarak, özgür yazılım prensiplerini benimsemeye ve bir özgür işletim sistemi geliştirmeye karar verdi. Stallman’ın amacı, kullanıcılara yazılımın kontrolünü geri vermek ve özgürce paylaşılan bir işletim sistemi yaratmaktı. GNU projesi, özgür yazılımın gelişimi için önemli bir katalizör haline geldi ve bu süreçte birçok temel bileşeni, aracı ve kütüphaneyi içeren bir yazılım koleksiyonu oluşturuldu.
Richard Stallman
27 Eylül 1983, 21:35:59
Özgür Unix! Bu Şükran Günü’nden itibaren tamamen Unix uyumlu bir yazılım sistemini yazmaya karar verdim ve ona GNU (Gnu’s Not Unix) adını verecek ve kullanabilen herkese ücretsiz olarak dağıtacağım. Zaman, para, program ve ekipman bağışları büyük ölçüde ihtiyaç duyulan şeylerdir.
İlk olarak, GNU, C programları yazmak ve çalıştırmak için gereken çekirdek ve tüm yardımcı programları içerecek: düzenleyici, kabuk, C derleyicisi, bağlayıcı, montajcı ve birkaç başka şey. Bundan sonra bir metin biçimleyici, bir YACC, bir Empire oyunu, bir elektronik tablo ve yüzlerce başka şey ekleyeceğiz. Umarım sonunda bir Unix sistemiyle normalde gelen her şeyi ve ayrıca çevrimiçi ve basılı belgeler de dahil olmak üzere her şeyi sağlarız.
GNU, Unix programlarını çalıştırabilecek, ancak Unix ile tamamen aynı olmayacak. Diğer işletim sistemleriyle olan deneyimimize dayanarak uygun olan tüm iyileştirmeleri yapacağız. Özellikle daha uzun dosya adları, dosya sürüm numaraları, çökme dayanıklı bir dosya sistemi, belki dosya adı tamamlama, terminal bağımsız görüntü desteği ve sonunda birkaç Lisp programının ve normal Unix programlarının bir ekranı paylaşabileceği bir Lisp tabanlı pencere sistemi içereceğiz. C ve Lisp, sistem programlama dilleri olarak kullanılabilir olacak. MIT’nin chaosnet protokolüne dayanan ağ yazılımımız olacak, UUCP’den çok daha üstün. Ayrıca, UUCP ile uyumlu bir şey de olabilir.
GNU projesinin en dikkat çekici katkılarından biri, özgür yazılım için bir lisans olan GPL’in (Genel Kamu Lisansı) oluşturulmasıdır.
GPL (Genel Kamu Lisansı) ve özgür yazılım prensipleri
Açık kaynak hareketinin temel taşlarından biri olan Genel Kamu Lisansı (GPL), özgür yazılım prensiplerini koruma ve yaygınlaştırma amacı taşıyan önemli bir hukuki araçtır. Richard Stallman tarafından GNU projesi kapsamında geliştirilen GPL, yazılımın kullanımını düzenleyen bir lisans türüdür. GPL, yazılımın özgürce kullanılmasını, paylaşılmasını, değiştirilmesini ve türev işlerin oluşturulmasını savunur. Bu lisans modeli altında yayınlanan bir yazılım, kullanıcılarına kaynak koduna erişim ve özgürce değiştirme hakkı tanır.
GPL’in dayandığı özgür yazılım prensipleri, kullanıcıların yazılımın iç çalışma mekanizmalarını anlamalarına, geliştirmelerine ve bu geliştirmeleri toplulukla paylaşmalarına olanak tanır. Bu, yazılımın evrimini hızlandırarak inovasyonu teşvik eder. GPL ayrıca, bir yazılımın GPL ile lisanslanan bir kısmının birleştirildiği bir iş veya ürünün de GPL altında lisanslanmasını gerektirir, bu da özgür yazılım prensiplerinin zincirleme bir şekilde devam etmesini sağlar. GPL, özgür yazılım dünyasında standart bir lisans modeli haline gelmiş ve birçok açık kaynak projenin tercih ettiği bir lisans seçeneği olmuştur.
Diğer lisansların çıkışı
GPL, özgür yazılım prensiplerini koruma amacına sahip olan etkili bir lisans olmasına rağmen, beraberinde bazı dezavantajları da getirmiştir. GPL’in en belirgin dezavantajlarından biri, GPL lisanslı bir yazılımın diğer yazılımlarla entegre edilmesi durumunda, tüm yazılımın GPL altında lisanslanmasını zorunlu kılmasıdır. Bu durum, ticari yazılım geliştiricileri ve bazı şirketleri çekincelere sürükledi, çünkü kendi yazılımlarını açık kaynak yapma zorunluluğu, gizlilik ve mülkiyet endişelerine neden oldu.
GPL’in bu sıkı koşulları, diğer lisans modellerinin ortaya çıkmasına yol açtı. Bu lisanslar arasında LGPL (Lesser General Public License) ve Apache License gibi daha esnek lisanslar bulunmaktadır. LGPL, GPL’in daha esnek bir versiyonudur ve genellikle kütüphaneler ve araçlar için tercih edilir. Apache License ise ticari ve açık kaynak projeleri arasında köprü kurma amacı güder ve GPL’in katı kısıtlamalarına maruz kalmadan farklı lisans modelleri arasında uyum sağlar. Bu alternatif lisanslar, yazılım geliştiricilerine daha fazla özgürlük ve esneklik sunarak, farklı açık kaynak projeleri arasında daha geniş bir işbirliği ve entegrasyon ortamı oluşturmuştur.
Açık kaynağın evrimi ve büyümesine internetin katkısı
Açık kaynak yazılımın evrimi, internetin yaygınlaşması ve gelişmesiyle doğrudan ilişkilidir. 1990’lı yıllarda, internetin popülerleşmesiyle birlikte, açık kaynak projelerin oluşturulması ve geliştirilmesi için daha geniş bir platform ortaya çıktı. İnternet, geliştiricilerin dünya genelinde kolayca iletişim kurmasını ve projeleri paylaşmasını sağlayarak, açık kaynak topluluklarının daha hızlı büyümesine ve çeşitlenmesine olanak tanıdı. Proje katılımcıları arasındaki işbirliği, çeşitli yazılım geliştirme projelerinin başarılı bir şekilde ilerlemesine ve kullanıcılar için daha güçlü ve işlevsel yazılımların ortaya çıkmasına olanak tanıdı.
Bu dönemde, Linux’un büyümesi ve topluluk katkıları da dikkat çekiciydi. Linus Torvalds’ın önderliğinde gelişen Linux işletim sistemi, internet sayesinde birçok geliştirici tarafından desteklenmeye başlandı. Topluluk katkıları, Linux’un hızla büyüyüp evrilebilmesine ve günümüzde geniş bir yelpazede kullanım alanına sahip bir işletim sistemi haline gelmesine katkı sağladı.
Linus Benedict Torvalds
25 Ağustos 1991, 23:57:08
Merhaba minix’i kullanan herkes -
386(486) AT klonları için (sadece bir hobi, gnu gibi büyük ve profesyonel olmayacak olan) bir işletim sistemi yapıyorum. Bu nisan ayından beri gelişiyor ve hazır olmaya başlıyor. Minix’te beğendiğiniz/beğenmediğiniz şeyler hakkında geri bildirim almak isterim, çünkü kendi işletim sistemim biraz ona benziyor (pratik nedenlerden dolayı dosya sisteminin aynı fiziksel düzenini içeriyor, diğer birçok şey gibi).
Şu anda bash(1.08) ve gcc(1.40) uygulamalarını taşıdım ve işler gibi görünüyor. Bu, birkaç ay içinde pratik bir şey elde edeceğim anlamına geliyor ve çoğu insanın hangi özellikleri isteyeceğini bilmek isterim. Her türlü öneriye açığım, ancak onları uygulayacağımı söylemeyi garanti etmiyorum :-)
Aynı dönemde, Apache HTTP Server gibi açık kaynak web sunucularının popülerliği de arttı. Apache’in esnek ve güvenilir yapısı, birçok web sitesinin altyapısını oluşturarak açık kaynağın web teknolojilerindeki etkisini pekiştirdi. Benzer şekilde, BSD işletim sistemleri de internetin gelişimiyle birlikte yaygın bir şekilde kullanılmaya başlandı. Bu işletim sistemleri, güvenilirlikleri ve performanslarıyla internet sunucularının tercih edilen platformları arasında yer aldı.
Açık kaynak standartlar
Açık kaynak yazılım hareketi, sadece yazılım geliştirme süreçlerini değil, aynı zamanda endüstri standartlarının oluşturulmasında da etkili oldu. Açık kaynak projeler, belirli bir endüstride kabul gören ve genellikle sektörde bir standart haline gelen yazılım uygulamalarını oluşturarak, daha geniş bir uyum ve işbirliği ortamı sağladı. Özellikle, internet ve bilgi teknolojileri alanında, açık kaynak standartların oluşturulması ve benimsenmesi, sektörde inovasyonu ve gelişmeyi hızlandırdı.
Açık kaynak standartların tarihi, internet protokollerinden, veri formatlarına, güvenlik standartlarından, uygulama programlama arayüzlerine kadar geniş bir yelpazede yer almaktadır. Örneğin, 1990’larda başlatılan HTTP ve HTML gibi internet protokollerinin açık kaynak standartları, web üzerindeki içerik iletimini ve paylaşımını standartlaştırdı. Açık kaynak standartlarının benimsenmesi, farklı yazılım sistemleri arasında entegrasyonu kolaylaştırarak, kullanıcı deneyimini iyileştirdi ve endüstri genelinde birlikte çalışabilirliği artırdı. Bu şekilde, açık kaynak standartlar, bir sektörde birleşik bir dil oluşturarak, yazılım geliştirme süreçlerini daha şeffaf ve etkili hale getirdi. Açık kaynak standartlarının bu şekilde evrimi, günümüzde birçok teknoloji ve internet tabanlı hizmetin sorunsuz bir şekilde birbirine entegre olmasına olanak tanıyan bir temel oluşturdu.
Tren kaçtı mı?
Açık kaynak hareketi, günümüzde hala büyük bir dinamizme ve etkileşime sahiptir. Küresel çapta faaliyet gösteren birçok açık kaynak projesi, geliştiricilerin, tasarımcıların ve yazılım endüstrisinin geniş bir yelpazesini kapsıyor. GitHub ve GitLab gibi platformlar, açık kaynak projelerin kolayca paylaşılmasını ve işbirliği yapılmasını sağlamakta, bu da topluluğun hızlı bir şekilde büyümesine ve gelişmesine olanak tanımaktadır.
Açık kaynak, sadece yazılım geliştirme değil, aynı zamanda veri bilimi, yapay zeka, bulut bilişim, güvenlik ve diğer birçok alanda da hala büyük bir etkiye sahiptir. Yeni nesil teknolojilerin gelişimi, açık kaynak projelerin öncülüğünde gerçekleşmektedir. Ayrıca, açık kaynak toplulukları, çeşitlilik ve katılımı teşvik etmek amacıyla çeşitli eğitim programları ve etkinlikler düzenlemektedirler. Bu, daha fazla kişinin açık kaynak projelerine katılmasını sağlamakta ve farklı bakış açılarından gelen katılımcıların yazılım geliştirmeye etkileşimli bir şekilde katkıda bulunmalarına olanak tanımaktadır. Global açık kaynak hareketi, bilgi ve inovasyonun özgürce paylaşıldığı bir ekosistem olarak, teknolojinin evrimine öncülük etmeye devam etmektedir.
4 - Açık Kaynak Terimleri
Topluluk
Açık kaynak projelerin oluşturduğu topluluk, sadece geliştiricilerden değil, aynı zamanda proje kullanıcılarından oluşur. Topluluk, genellikle forumlar, sosyal medya grupları veya diğer platformlarda etkileşimde bulunarak projenin gelişimine katkıda bulunur. Topluluk, projenin sürdürülebilirliği için önemli bir faktördür.
Lisans
Açık kaynak projelerde kullanılan lisanslar, projenin kullanım, paylaşım ve değiştirme koşullarını belirler. Lisanslar, genellikle özgürce kullanma, dağıtma ve değiştirme hakkı tanır. Bu, projenin açık ve serbest bir şekilde paylaşılmasını sağlar.
Posta Listesi (Mailing List)
Geliştiriciler arasındaki iletişimi sağlamak için kullanılan bir araç olan e-posta listeleri, projenin gelişimi, planları ve kararları hakkında tartışmalara olanak tanır. Günümüzde, gelişen iletişim teknolojileriyle farklı araçlar (Slack, Discord, GitHub Issues) da benzer amaçlar için kullanılabilir.
Fork
Bir projeyi çatallamak, genellikle projenin orijinal sürümünden bağımsız bir şekilde devam etmek anlamına gelir. Bu, projeyi özelleştirmek, yeni özellikler eklemek veya projede yapılan değişiklikleri test etmek amacıyla yapılabilir. Forklar, projenin çeşitli versiyonlarının oluşturulmasına ve farklı yönlere gitmesine olanak tanır.
Geliştirici (Maintainer)
Projenin genel gelişimini yöneten ve sorumluluk alan kişi olan maintainer, geliştiricilerden gelen katkıları gözden geçirir, kod incelemelerini yapar ve projenin genel sağlığını korur. Aynı zamanda topluluğu yönlendirir ve iletişimi koordine eder.
Kaynak Kod
Yazılım projesinin tüm kod dosyalarını içerir. Açık kaynak projelerde kaynak kodlar genellikle herkes tarafından görüntülenebilir ve düzenlenebilir. Bu şeffaflık, projenin güvenilirliği ve güvenliği açısından önemlidir.
Mülkiyet
Açık kaynak projelerde mülkiyet genellikle kolektif bir şekilde paylaşılır. Bu, projeye katkıda bulunan birçok geliştiricinin eşit haklara sahip olduğu anlamına gelir. Mülkiyet genellikle projenin lisansı tarafından düzenlenir ve açık bir şekilde belirtilir.
Katkı (Contribution)
Topluluktaki bir bireyin, projeye kod, dokümantasyon, hata raporu veya başka bir şekilde katkıda bulunması.
Pull Request
Kod değişikliklerini orijinal projeye entegre etmek için geliştiricilerin gönderdiği istek. Bu, projeye katkıda bulunanların önerilerini inceleme ve birleştirme sürecini içerir.
Issue (Sorun)
Projenin geliştirilmesi sırasında karşılaşılan hatalar, öneriler veya görevlerin belirtildiği kayıtlar. Issue’lar, bir takip yazılımı üzerinde yönetilir ve geliştiriciler tarafından çözülür.
Branch
Kaynak kodun belirli bir noktasının kopyasını oluşturarak, bağımsız olarak çalışmayı sağlayan bir yapı. Yeni özellikler eklemek veya hataları düzeltmek amacıyla kullanılır.
Repository
Projenin tüm kaynak kodlarını, belgelerini ve diğer dosyalarını içeren depo. Genellikle bir versiyon kontrol sistemi kullanılarak yönetilir (Git, Mercurial).
Commit
Kaynak kodunda yapılan herhangi bir değişikliği temsil eden bir kayıt. Geliştiriciler genellikle belirli bir işlevi eklediklerinde veya hataları düzelttiklerinde bir “commit” yaparlar.
Sürüm (Release)
Belirli bir dönemde veya belirli bir özellik setini tamamladıktan sonra, projenin belirli bir sürümünün yayımlandığı zaman.
Dokümantasyon (Documentation)
Projenin kullanımı, geliştirilmesi ve katkıda bulunulması hakkında bilgiler içeren belgeler. Genellikle README dosyaları, kullanım kılavuzları ve API dokümantasyonları içerir.
Bug (Hata)
Yazılımın beklenen davranışlarından sapması sonucu ortaya çıkan problemler.
Code Review (Kod İnceleme)
Geliştiricilerin birbirlerinin kodlarını gözden geçirerek, hataları bulma, kaliteyi artırma ve en iyi uygulamalara uyma süreci.
5 - Lisanslar
Açık kaynak yazılımın en temel taşlarından biri lisanslardır. Bir yazılımın lisansı, kullanıcılarına ne tür haklar tanıdığını ve hangi koşullar altında kullanılabileceğini belirler.
Lisans tanımı
Açık kaynak lisansları, yazılımın özgürce kullanılmasını, dağıtılmasını, değiştirilmesini ve geliştirilmesini sağlar, ancak bu özgürlükler genellikle belirli şartlara bağlıdır. Açık kaynak lisansın tanımının çeşitli şekilleri olmaklar birlikte, Open Source Initiative’in (OSI) tanımı genellikle endüstride kullanılan tanımdır. Özeti ise, bir lisansın açık kaynak lisansı olabilmesi için, sadece kaynak koda erişime izin vermesi değil, yeniden dağıtım gibi konulara da izin vermesi gerekmektedir.
Lisans türleri
OSI, websitesinde onayladığı lisansları listelemektedir. Bunlar arasında oldukça bilindik lisanlarla birlikte, bazı az bilinen lisanslar da bulunmaktadır.
Açık kaynak yazılım lisansları, genellikle iki ana kategori altında toplanır: permissif (izin verici) lisanslar ve kısıtlayıcı (copyleft) lisanslar. İzin verici lisanslar, yazılımın özgürce kullanılmasına ve diğer projelerle entegrasyonuna daha fazla esneklik tanırken, kısıtlayıcı lisanslar daha katı kurallara tabidir ve türetilmiş yazılımın aynı özgür özelliklere sahip olmasını gerektirebilir.
Bazı bilindik açık kaynak lisansları şunlardır:
- GNU Genel Kamu Lisansı (GPL): Yazılımın özgürce kullanılmasına izin verir, ancak türetilmiş çalışmaların da GPL altında lisanslanmasını zorunlu kılar.
- MIT Lisansı: Yazılımın özgürce kullanılmasına ve değiştirilmesine izin veren permissif bir lisans.
- Apache Lisansı: Kapsamlı bir permissif lisans olan Apache, özgür kullanımı destekler ve aynı zamanda patent ihlali durumunda bir koruma mekanizması sunar.
Bunlara ek olarak, bazı açık kaynak projeler, ticari ve kapalı kaynaklı kullanım için özel lisanslar sunar. Bu, şirketlere açık kaynak kodu kullanma özgürlüğü verirken, aynı zamanda ticari ürünlerini kapalı kaynaklı tutma olanağı tanır. Bu yaklaşım, açık kaynak projelerin sürdürülebilir finansman modeli olarak görülebilir.
Projeler zamanla geliştikçe, lisans gereksinimleri veya topluluk dinamikleri değişebilir. Bu durumda, projeler lisanslarını güncelleyebilir veya değiştirebilirler. Lisans değişiklikleri ve diğer önemli kararlar genellikle topluluk katılımını gerektirir.
Lisans seçimi ve etkileri
Proje liderleri ve katılımcılar, açık kaynak yazılım geliştirirken uygun lisansı seçmek zorundadır. Bu seçim, projenin hedeflerine, topluluğun dinamiklerine ve katkıda bulunanların beklentilerine göre şekillenir. Ayrıca, lisans seçimi, ticari kullanım, patent hükümleri ve diğer faktörleri de içerebilir.
Lisanslar, yazılımın nasıl kullanılabileceğini ve dağıtabileceğini belirler. Permissif lisanslar geniş bir kullanım serbestisi tanırken, kısıtlayıcı lisanslar belirli koşullara bağlı kullanımı gerektirebilir. Bazı lisanslar, türetilmiş çalışmaların da aynı lisans altında paylaşılmasını şart koşar.
Lisanslar, aynı zamanda kullanıcıların yazılımı nasıl değiştirebileceğini belirler. Açık kaynak lisansları genellikle değişiklik yapma özgürlüğü tanır, ancak bu değişikliklerin nasıl paylaşılacağına dair kurallar içerir.
Lisanslar belirli kurallara tabi olduğundan, lisans ihlalleri ciddi sonuçlar doğurabilir. Projeler, lisanslarını doğru bir şekilde uygulamak ve izlemek zorundadır. Aynı zamanda projeler kullandıklari diğer projelerinin de lisanlarının şartlarına uymak zorundadır. Aksi takdirde, hukuki sorunlar ortaya çıkabilir ve projenin sürdürülebilirliği riske girebilir.
Açık kaynak projeler genellikle dünya genelinde katılımcılara sahiptir, bu nedenle lisanslar küresel olarak anlaşılır ve uygulanabilir olmalıdır. Proje liderleri, farklı kültürlerden gelen katılımcıları düşünerek lisans kararlarını yapmalıdır.
Açık Kaynak olmayan varyasyonlar
Endüstride çoğunlukla OSI’ın açık kaynak lisans tanımı kullanılsa da, bazen farklı lisans türleri hata ile veya kasten açık kaynak olarak sunulmaktadır.
Shared Source Model: Kaynak kodu belirli koşullar altında belirli kişilere açık olan bir model. Ancak, özgürce değiştirilmesine ve paylaşılmasına izin vermez.
Bu lisanslara örnek olarak Hashicorp’un Business Source License lisansı ve Facebook’un Llama 2 Community License lisansı verilebilir. Bunlar açık kaynak olarak lanse edilse de, aslında dağıtım ve değişim yapmak isteyenlere kısıtlamalar getiren lisanlardır.
Açık kaynak kavramı, Open Source Initiative’ın resmi Açık Kaynak Tanımı’nda kodlanmış olarak, “sadece kaynak koda erişim anlamına gelmez.” Bunun yanı sıra, “açık kaynak” olmak, kullanıcıların kaynak kodunu kendi ihtiyaçlarına göre düzenleyip değiştirmelerine ve bu kodu herhangi bir telif hakkını ihlal etmeden üretime sokmalarına olanak tanıma anlamına gelir.
– “HashiCorp’s Licensing Change is only the Latest Challenge to Open Source”
Freeware: Ücretsiz olarak kullanılabilen yazılım, ancak kaynak kodu genellikle kamuya açık değildir ve değiştirilemez.
Proprietary Software with Source Access: Şirketler, kaynak kodunu belirli müşterilere açar, ancak genel olarak kamuya açık değildir.
6 - Bireyler için faydaları
Birey olarak yazılımcılar veya son kullanıcılar, kullandıkları bir çok yazılımın açık kaynak muadillerini bulabilirler. Bunları kullanmanın bütçeye etkisi gibi bazı bariz faydaları olmakla birlikte, inovasyon ve bağımsızlık gibi pek de düşünülmeyen faydaları da bulunmaktadır.
Maliyet
Açık kaynak yazılımlar, ev kullanıcılarına önemli maliyet faydaları sunarak gündelik dijital ihtiyaçlarını karşılamalarına yardımcı olur.
Öncelikle, işletim sistemleri açısından, Linux tabanlı dağıtımlar, örneğin Ubuntu, ev kullanıcıları için ücretsiz ve güvenilir bir alternatif sunar. Bu, geleneksel işletim sistemleriyle karşılaştırıldığında lisans ücretlerinden tasarruf edilmesini sağlar.
GIMP, Inkscape ve DarkTable gibi ücretsiz grafik tasarım araçları, ev kullanıcılarına pahalı grafik tasarım yazılımlarına ödenen lisans ücretlerinden kaçınma imkanı sunar. Benzer şekilde, LibreOffice gibi ücretsiz ofis paketleri, ev kullanıcılarına belge düzenleme, tablo oluşturma ve sunum yapma ihtiyaçlarını karşılamak adına Microsoft Office gibi lisanslı ofis yazılımlarına uygun bir alternatif sunar.
Bu örnek uygulamalar, ev kullanıcılarına yüksek kaliteli yazılımı ücretsiz olarak kullanma imkanı tanıdığı için önemli bir maliyet avantajı sunar. Ayrıca, açık kaynak yazılımlar genellikle güçlü topluluk desteklerine sahiptir, bu da ev kullanıcılarının sorunlarını hızlı bir şekilde çözmelerine ve yazılımları üzerindeki deneyimlerini geliştirmelerine yardımcı olur.
Yazılım geliştiriciler için açık kaynak yazılımlar, framework’ler ve kütüphaneleri kullanmanın maliyet açısından bir dizi avantajı vardır. Öncelikle, ücretsiz olarak sunulan açık kaynak yazılımlar, geliştiricilerin proje maliyetlerini düşürmelerine yardımcı olur. Örneğin, Git, versiyon kontrolü için kullanılan açık kaynak bir yazılımdır ve bu sayede geliştiriciler, projelerini izleme ve yönetme konusunda güçlü bir araca ücretsiz olarak erişim sağlarlar.
Açık kaynak framework’ler ve kütüphaneler, yazılım geliştirme süreçlerini hızlandırabilir ve karmaşıklığı azaltabilir. Django gibi web uygulama framework’leri, geliştiricilere güvenlikten veritabanı yönetimine kadar bir dizi özellik sunarak, projelerini daha hızlı bir şekilde hayata geçirmelerine yardımcı olur. Bu, geliştiricilerin daha az çaba harcayarak daha karmaşık projelere odaklanmalarına olanak tanır ve bu da maliyet tasarrufuna yol açar.
Ayrıca, açık kaynak kütüphaneler ve araçlar, geliştiricilere geniş bir topluluk tarafından desteklenme avantajı sunar. Örneğin, TensorFlow ve PyTorch gibi açık kaynak makine öğrenimi kütüphaneleri, geliştiricilere güçlü yapay zeka ve derin öğrenme araçları sağlar. Bu kütüphaneler geniş bir geliştirici topluluğu tarafından sürekli olarak güncellenir ve geliştirilir, bu da geliştiricilere en son teknolojiye ve yeniliklere ücretsiz erişim sağlar.
Darktable mükemmel bir yazılımdır, gerçekten birçok ücretli yazılım paketini bile aşar. Temel bilgileri öğrenmeye zaman ayırın ve kısa bir süre içinde harika görüntüler üretebilirsiniz.
– “Darktable 4.2 Review And Overview”
İnovasyona erişim
Açık kaynak yazılımlar, ev kullanıcılarına ve yazılım geliştiricilere inovasyona erişim sağlayarak önemli faydalar sunar. Ev kullanıcıları, ücretsiz olarak kullanılabilen çeşitli açık kaynak uygulamalar aracılığıyla geniş bir yelpazede dijital hizmetlere erişebilirler. Bu yazılımlar çoğu zaman kendi alanında yenilikler getiren yazılımlardır. Bazen ise, paralı yazılımlardaki özellikleri alan ve geliştiren yazılımlar bulunmaktadır.
Yazılım geliştiriciler açısından, açık kaynak yazılımların kullanılması inovasyona daha hızlı erişim sağlar. Açık kaynak projeler, geliştiricilere geniş bir topluluk tarafından paylaşılan bilgiye, kaynak koda ve önerilere erişme imkanı tanır. Bu, geliştiricilerin projelerini hızlı bir şekilde geliştirmelerini, sorunları çözmelerini ve yeni fikirleri hızla uygulamalarını mümkün kılar. Ayrıca, açık kaynak toplulukları, yazılım geliştiricileri için değerli bir destek ağı oluşturarak deneyimlerini paylaşmalarına ve birbirlerinden öğrenmelerine yardımcı olur.
Açık kaynağa geçmek sadece para tasarrufu sağlamakla ilgili değil. Maliyet tasarrufunun ötesinde, araştırma, açık kaynak yazılımın organizasyonlar içinde inovasyonu teşvik ettiğini buldu. Katılımcılar, açık kaynak yazılımın geliştiriciler arasında işbirliğini ve bilgi paylaşımını teşvik ettiğini, bu da yeni ve yenilikçi fikirlere yol açabileceğini bildirdi. Ayrıca, bu yazılımlar, geliştiricilere yazılımı kendi ihtiyaçlarına uygun şekilde özelleştirmelerine olanak tanır, bu da verimliliği ve üretkenliği artırabilir.
– “The value of open source software is more than cost savings”
Açık kaynak yazılımlar, sadece maliyet avantajları sağlamakla kalmaz, aynı zamanda kullanıcılarına özgürce bilgi paylaşma ve işbirliği yapma imkanı tanır. Bu da hem ev kullanıcıları hem de yazılım geliştiricileri için daha yaratıcı ve verimli çözümler üretmelerine olanak sağlar.
Bağımsızlık
Ev kullanıcıları için açık kaynak yazılım kullanmanın bağımsızlık açısından önemli avantajları bulunmaktadır. Geleneksel, kapalı kaynaklı yazılımlar genellikle belirli bir şirketin ürünleri veya hizmetleriyle entegre bir şekilde çalışırken, açık kaynak yazılımlar bağımsız bir ekosistem sunarak kullanıcılara daha fazla kontrol ve esneklik sağlar.
Bağımsızlık açısından bir avantaj, kullanıcılara yazılım sağlayıcısına bağımlı olmama özgürlüğü vermesidir. Örneğin, LibreOffice gibi bir ofis paketi, Microsoft Office’e kıyasla daha az kısıtlama ile çalışır. Bu, ev kullanıcılarının belirli bir ofis yazılımına bağlı kalmadan belgelerini oluşturmasını, düzenlemesini ve paylaşmasını sağlar.
Ayrıca, açık kaynak yazılımların geniş bir kullanıcı tabanına sahip olması, bu yazılımların sürekli olarak güncellenmesini ve geliştirilmesini sağlar. Bu durum, kullanıcıların yazılımın geleceği konusunda endişelenmeden, sürekli olarak en son özelliklere ve güncellemelere erişmelerini sağlar. Örneğin, Firefox gibi açık kaynak bir tarayıcı, kullanıcılara bağımsız bir web tarayıcısı seçeneği sunar ve bir şirkete bağlı kalmadan internet deneyimini yönetmelerine imkan tanır.
Ev kullanıcıları açık kaynak yazılımlar kullanarak, daha fazla kontrol ve esneklik elde eder ve kararlarını kendilerinin almasına olanak bulurlar.
Benzer şekilde, yazılım geliştiriciler için de açık kaynak yazılım kullanmak, kendi yazılımlarını başka açık kaynak framework’ler ve kütüphaneler üzerine inşa etmek, bağımsızlık sağlar. Herhangi bir şirkete bağımlılık olmaması durumu, ve istenildiğinde başka bir kütüphaneye veya hizmet sağlayıcıya geçebilme esnekliği yazılım geliştirme iş modelinde risk azaltma açısından oldukça önemlidir.
7 - Kuruluşlar için faydalar
Açık kaynak kullanmak, ve hatta açık kaynağa katkıda bulunmak, kuruluşlar için birçok fayda sağlar. Bu belgede, açık kaynak yazılım kullanmanın kuruluşlar için faydaları anlatılmaktadır.
Maliyet
Açık kaynak yazılım kullanmanın kuruluşlar için temel faydalarından biri, maliyetleri düşürme yeteneğidir. Açık kaynak yazılımlar genellikle ücretsiz olarak sunuldukları için, lisans maliyetleri ortadan kalkar ve kuruluşlar yazılım bütçelerini daha etkin bir şekilde yönetebilir. Bu, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler için önemlidir çünkü bu tür organizasyonlar genellikle sınırlı kaynaklarla çalışırken, açık kaynak yazılımların kullanımı maliyet etkin bir çözüm sunar. Ayrıca, birçok açık kaynak yazılım, ücretsiz topluluk destekleri ve belgelendirme ile birlikte gelir, bu da kuruluşların ek destek maliyetlerini minimize etmelerine yardımcı olur.
Yatırım getirisi (Return on Investment - ROI) ve toplam sahip olma maliyeti (Total Cost of Ownership - TCO) açısından, açık kaynak yazılımlar genellikle yatırımın getirisini artırırken, toplam sahip olma maliyetini düşürme potansiyeli sunar. Kuruluşlar, açık kaynak yazılımların kullanımı ile uzun vadeli maliyet avantajları elde edebilirler. Daha düşük lisans maliyetleri ve ücretsiz topluluk destekleri, organizasyonlar için ROI’yi artırırken, TCO’yu minimize etmelerine yardımcı olur. Bu durum, kuruluşların kaynaklarını daha etkin bir şekilde kullanmalarını ve bütçelerini optimize etmelerini sağlar, böylece uzun vadeli başarıya ulaşmalarına katkı sağlar.
Anket için belirlenen odak projede, katılımcıların %14’üne göre, kodu şirket içerisinde oluşturmanın açık kaynak yazılım kullanmaktan daha az maliyetli olduğu düşünüldü. Buna karşılık, katılımcıların %46’sı, kodu içsel olarak oluşturmanın açık kaynak yazılım kullanmaktan iki kat veya daha fazla maliyetli olacağını düşündü. Odak projede açık kaynak yazılım kullanmanın diğer ana alternatifi, ticari yazılım satın almak olacaktı ve sonuçlar yine oldukça asimetrik. Sadece %6’sı, ticari yazılımın açık kaynak yazılım kullanmaktan daha az maliyetli olacağını düşündü. Diğer yandan, katılımcıların %30’u, ticari yazılımın açık kaynak yazılım kullanmaktan dört kat daha maliyetli olacağını belirledi ve başka bir %25’i ticari yazılımın en az iki katı kadar maliyetli olacağını düşündü.
– “Measuring the Economic Value of Open Source”
Esneklik ve bağımsızlık
Açık kaynak yazılım kullanmanın kuruluşlar için sağladığı önemli avantajlardan biri, esneklik konusundaki benzersiz faydalardır. Açık kaynak yazılımlar genellikle modüler ve özelleştirilebilir yapılara sahiptir, bu da kuruluşların yazılımları ihtiyaçlarına göre esnek bir şekilde uyarlamalarına olanak tanır. Modüler yapısı sayesinde, kuruluşlar ihtiyaçlarına uygun belirli özellikleri ekleyebilir veya gereksiz olanları çıkarabilir, böylece yazılımı tam olarak istedikleri şekilde şekillendirebilirler. Bu esneklik, iş süreçlerini optimize etme ve değişen gereksinimlere hızla adapte olma yeteneği sunarak, kuruluşların rekabet avantajı elde etmelerine yardımcı olur.
Ayrıca, açık kaynak yazılım kullanmak, kuruluşlara bağımsızlık sağlar. Kapalı kaynaklı yazılımların aksine, açık kaynak yazılımların kaynak kodları herkese açıktır ve bu durum, kuruluşlara yazılımı istedikleri gibi değiştirme, geliştirme ve özelleştirme özgürlüğü tanır. Bağımsızlık, belirli bir yazılım sağlayıcısına veya lisans anlaşmasına bağlı kalmadan teknoloji stratejilerini belirleme, gerektiğinde yazılımı kendi ihtiyaçlarına uygun şekilde uyarlamak ve güncellemeleri bağımsız olarak yönetme imkanı sunar. Bu durum, kuruluşların uzun vadeli maliyet avantajları elde etmelerine ve teknolojik bağımsızlıklarını sürdürmelerine olanak tanır.
Açık Kaynak Yazılım (AKY) kullanan şirketler, herhangi bir üçüncü taraf yazılım alternatifinden daha fazla esneklik sunan bir seçenek olduğunu fark eder. Örneğin, bir satıcıya, onların maliyetlerine, satın alma yapılarına veya yeniden dağıtım koşullarına kilitlenmezsiniz. Açık Kaynak, satıcı bağımsızlığı sağlar.
(…)
Dağıtım üzerinde sözleşmeye bağlı kalmama - AKY genellikle dağıtım için çok serbest şartlar içerir, bu nedenle platformlar, kullanıcı sayıları, işlemci sayıları veya mülkiyet yazılımının fiyatını etkileyebilecek diğer ölçek faktörleri konusunda en büyük esnekliğe sahip olursunuz.
– “Why Using Open Source Software Helps Companies Stay Flexible and Innovate”
Güvenlik ve güvenilirlik
Açık kaynak yazılım kullanmanın kuruluşlar için güvenlik (security) ve güvenilirlik (reliability) açısından da sağladığı bir dizi avantaj bulunmaktadır. Açık kaynak yazılımlar, genellikle geniş bir geliştirici topluluğu tarafından incelenir ve test edilir. Bu, potansiyel güvenlik açıklarının hızlı bir şekilde tespit edilmesini ve düzeltilmesini sağlar. Ayrıca, açık kaynak yazılımların kaynak kodları herkese açık olduğu için, kullanıcılar yazılımın iç yapısını görebilir ve değerlendirebilir, bu da bir tür şeffaflık ve denetim imkanı sağlar. Güvenlik açıkları kolayca topluluk tarafından giderilebildiği için, açık kaynak yazılımların daha güvenli ve dayanıklı olma potansiyeli yüksektir.
Güvenilirlik açısından, açık kaynak yazılımlar genellikle güçlü bir dayanıklılık sergiler. Birçok açık kaynak projenin arkasında büyük ve aktif bir topluluk bulunur, bu da yazılımın sürekli olarak güncellenmesini ve geliştirilmesini sağlar. Topluluk desteği, sorunların hızlı bir şekilde çözülmesini ve yazılımın güncel kalmasını garanti eder. Ayrıca, açık kaynak yazılımların genellikle standartlara uygun olması, uyumluluk ve entegrasyon konusunda da güvenilirlik sunar. Bu durum, kuruluşların sürekli ve güvenilir bir şekilde çalışan yazılımlar kullanarak iş süreçlerini etkili bir şekilde yönetmelerine yardımcı olur.
Açık kaynağın iş durumu temeli yüksek güvenilirliktir. Açık kaynak yazılım, meslektaş incelemesi geçmiş bir yazılımdır; kapalı, tescilli yazılımdan daha güvenilirdir. Olgun açık kaynak kodu, yazılımın ulaşabileceği en güvenilir seviyededir.
Bu, yakın zamana kadar birçok iş insanı için radikal bir fikirdi; birçokları açık kaynak yazılımın zorunlu olarak “profesyonel” olmadığına, düzensiz yapıldığına ve kapalı yazılımdan daha çok başarısız olma eğiliminde olduğuna inanıyordu.
Ancak internet altyapısı en iyi olası yanıttır ve OSI (Open Source Initiative) 1998’de kurulduğundan bu yana birçok kişi dikkatle takip etmektedir. DNS, sendmail, çeşitli açık kaynak TCP/IP yığınları ve hizmet paketleri ile Perl gibi açık kaynak betik dillerini düşünün ki bunlar web üzerindeki çoğu “canlı” içeriğin arkasında bulunmaktadır. Bunlar internetin çalışma dişlileridir.
(…)
Bu açık kaynak programlar, hızla değişen koşullar altında (internetin boyutunda büyük ve hızlı bir artış dahil) gösterdikleri güvenilirlik ve dayanıklılık seviyesi, hatta en iyi kapalı ticari yazılımların performans kaydı ile karşılaştırıldığında şaşırtıcıdır.
– “Open Source Case for Business:Advocacy”
Dijital dönüşüm
Açık kaynak yazılım kullanımı, kuruluşlara hızlı inovasyonlardan faydalanma imkanı tanır. Açık kaynak projelere sürekli olarak yeni özellikler ve geliştirmeler eklenir. Bu durum, kuruluşların hızlı bir şekilde yenilikleri takip etmelerine ve kendi iş süreçlerini optimize etmelerine olanak tanır. Bu, kuruluşların rekabet avantajını sürdürmelerine ve müşteri beklentilerine daha hızlı yanıt vermelerine olanak tanır.
Bu, aynı zamanda bir inovasyon kültürünün gelişmesine de katkı sağlar. Topluluk destekli projeler, bilgi paylaşımını ve işbirliğini teşvik eder. Bu, kuruluş içindeki ekipler arasında daha etkili iletişimi ve işbirliğini destekleyerek yaratıcı fikirlerin ortaya çıkmasına yardımcı olur. Açık kaynak projelerle uğraşmak, çalışanların öğrenmeye ve sürekli olarak kendilerini geliştirmeye teşvik eder, böylece inovasyonun temelini oluşturan bir öğrenme kültürü oluşturulur. Bu, kuruluşun daha yenilikçi ve adaptasyon yeteneği yüksek hale gelmesine katkıda bulunur, böylece dijital dönüşüm süreçlerini daha etkili bir şekilde yönetmelerini sağlar.
Açık kaynak yazılım, başlangıçta işbirliği yoluyla gelişimi ve inovasyonu kolaylaştırmak amacıyla ortaya çıkmıştır. Açık kaynak yaklaşımı, inovasyon için o kadar etkili oldu ki birçok öncü yazılım teknolojisi, açık kaynak toplulukları tarafından yönlendirilmektedir.
(…)
Birçok açık kaynak topluluğu, katılımla hızlı evrim sergiler ve bu evrim, şirketinizin veya kuruluşunuzun inovasyon süreçlerini hızlandırmak için kullanılabilir. Açık kaynak etik kurallarının alttan yukarıya doğru meritokrasi anlayışı, sahipliği ve sorumluluğu geliştirme ekiplerine yönlendirir. Yeni bir yazılım fikrini tanıtmak, yeni yetenekleri test etmek ve etkin bir kullanıcı tabanı oluşturmak için en iyi yollardan biri, açık kaynak bir topluluk aracılığıyla gerçekleştirilir.
Ve son olarak, açık kaynağın sağladığı inovasyon sadece teknik alanla sınırlı değildir. Açık kaynak lisanslamadaki sözleşmeye dayalı kısıtlamaların olmaması, yaratıcı yeni kullanımlara, yeni dağıtım düzeneklerine, esnek ve yaratıcı paketleme ve fiyatlandırma yaklaşımlarına ve diğer iş ve pazar inovasyon biçimlerine olanak tanır.
– “Why Using Open Source Software Helps Companies Stay Flexible and Innovate”
İşbirliği
Kuruluşlara açık kaynak yazılım kullanarak işbirliğinden faydalanır. Öncelikle, açık kaynak yazılımlar genellikle farklı hizmet sağlayıcılarla (vendor) işbirliğini kolaylaştırır. Çeşitli açık kaynak projeleri, endüstri liderleri ve diğer yazılım sağlayıcıları tarafından desteklenir, bu da kuruluşların farklı teknoloji ekosistemlerinden faydalanmalarına ve iş ortakları ile entegrasyon sağlamalarına imkan tanır. Açık standartlara dayalı olmaları, farklı hizmet sağlayıcılar arasında uyumlu bir işbirliği ortamı oluşturur, böylece kuruluşlar çeşitli teknolojik çözümleri bir araya getirerek daha kapsamlı ve etkili sistemler oluşturabilirler.
İkinci olarak, açık kaynak yazılımlar, geniş bir geliştirici topluluğu ile işbirliği yapma fırsatı da sunar. Bu topluluklar, çeşitli becerilere sahip geliştiricileri bir araya getirir ve sorunlara çözüm bulmada durumlara adapte olabilen bir ortam sağlar. Kuruluşlar, açık kaynak projeleri ile etkileşime geçerek, endüstri profesyonelleri, akademisyenler ve diğer paydaşlarla bir araya gelme şansı elde ederler. Bu işbirliği, yenilikçi fikirlerin ortaya çıkmasına, hızlı çözümlerin bulunmasına ve projelerin daha geniş bir perspektiften ele alınmasına olanak tanır. Ayrıca, topluluklar aracılığıyla yapılan işbirliği, kuruluşların kendi içindeki ekiplerin yeteneklerini geliştirmelerine ve sürekli öğrenme kültürünü teşvik etmelerine yardımcı olur. Açık kaynak yazılım kullanmak, kuruluşlara geniş bir işbirliği ağına erişim sağlayarak daha güçlü ve çeşitli bir inovasyon ekosistemi oluşturma potansiyeli sunar.
Açık kaynak projeler işbirliği ile gelişir, farklı geliştirici topluluklarını, uzmanları ve meraklıları bir araya getirir. Bu işbirliği modeli, bilginin ve uzmanlığın özgürce paylaşıldığı canlı bir ekosistem oluşturur.
– “The Benefits of Open Source Software: Empowering Innovation and Collaboration”
8 - Kamuya faydalar
Şeffaflık
Açık kaynak yazılım kullanımı, kamu kurumları için şeffaflık açısından önemli avantajlar sunar. İlk olarak, açık kaynak yazılımların kaynak kodları herkese açıktır, bu da kamuya açık kurumların yazılım geliştirme süreçlerini şeffaf hale getirir. Herkes, yazılımın nasıl oluşturulduğunu ve işlediğini inceleyebilir ve dolayısıyla kamu projelerine ve hizmetlere duyulan güveni artırır. Şeffaf bir geliştirme süreci, potansiyel hataların daha hızlı tespit edilmesini ve düzeltilmesini sağlar, bu da güvenilir ve güvenli bir yazılım ortaya çıkmasına katkıda bulunur.
Ayrıca, açık kaynak yazılımların kullanımı, kamusal kaynakların daha etkili bir şekilde kullanılmasına olanak tanır. Kamu kurumları, mevcut yazılımları özelleştirebilir ve ihtiyaçlarına uygun olarak uyarlayabilir, bu da maliyet etkin çözümler oluşturabilir. Açık kaynak yazılımların kullanımı aynı zamanda rekabetçi ihale süreçlerinde daha şeffaf bir ortam yaratır, çünkü herkes projeye katkıda bulunabilir ve değerlendirebilir. Bu, kamu kaynaklarının daha etkin bir şekilde yönetilmesine ve toplumun genelinde daha şeffaf bir kamu hizmeti sunulmasına olanak tanır.
Açık kaynak yazılımın kamu sektöründeki talebi artıran bir dizi faktör bulunmaktadır. Yapılan son araştırmalar, açık kaynak yazılımın benimsenmesinin ekonomik büyüme, inovasyon ve rekabet gibi bir dizi olumlu etki sağlayabileceğini göstermektedir. Ayrıca, açık kaynak yazılımın, özellikle kamu sektörü bağlamında belirgin olan çeşitli faydaları olduğu gösterilmiştir; bunlar arasında geliştirilmiş uyumluluk, şeffaflık ve dijital bağımsızlık bulunmaktadır.
– “Open Source Software in the Public Sector: 25 Years and Still in Its Infancy”
Maliyet düşürme
Kamu kurumları için maliyet düşürme açısından, açık kaynak yazılım kullanımı çeşitli boyutlarda etkilidir. Bu avantajların başında, açık kaynak yazılımların genellikle ücretsiz olarak sunulması gelir. Kamu kurumları, bu yazılımları kullanarak lisans maliyetleri ödemek zorunda kalmazlar, bu da önemli bir bütçe tasarrufu sağlar. Ayrıca, açık kaynak yazılımların geniş bir geliştirici topluluğu tarafından destekleniyor olması, güncellemelerin ve güvenlik yamalarının ücretsiz olarak sunulması anlamına gelir, bu da bakım maliyetlerini önemli ölçüde azaltır.
Açık kaynak yazılımların esnek ve özelleştirilebilir olması sayesinde, kamu kurumları hazır çözümler yerine ihtiyaçlarına uygun açık kaynak yazılımları özelleştirebilir ve uyarlayabilirler. Bu, özel yazılım geliştirme veya uyarlamaya yönelik harcamalarda tasarruf sağlar. Bu bağlamda, açık kaynak yazılım kullanımı, kamu kurumlarının sürdürülebilir bütçe dostu çözümlerle faaliyet göstermelerine ve hizmetlerini etkin bir şekilde sunmalarına katkıda bulunur.
9 - Açık kaynak iş modelleri
Açık kaynak iş modelleri, şirketler için çeşitli avantajlar sunarak neden giderek daha popüler hale geliyor?
Özet olarak:
- Yetenekli yazılımcıları işe alma imkanı
- İnovasyona erişim
- Marka bilinirliğini artırma
- Diğer şirketlerle işbirliği imkanı ve onların yaptıklarından faydalanma
- Topluluklar ve projelerin etrafındaki pazara erişim
Niye şirketler açık kaynak projeler geliştiriyor?
Açık kaynak projeleri, yetenekli yazılımcılara erişim sağlama konusunda önemli bir araç haline geldi. Açık kaynak projelerine katkıda bulunan geliştiriciler, geniş bir yetenek havuzunu temsil ediyor ve şirketlerin bu yetenek havuzundan yararlanarak kendi projelerini geliştirmelerine olanak tanıyor. Aynı zamanda, açık kaynak projelerini kullanmak ve bu projelere katkı yapmak, şirketlerin inovasyona daha hızlı erişimini sağlamaktadır.
Açık kaynak projeler, şirketlere marka oluşturma ve bilinirliği artırma fırsatı sunar. Öne çıkan açık kaynak projelerine katkıda bulunmak veya kendi projelerini paylaşmak, şirketlerin sektörde liderlik pozisyonlarını güçlendirmelerine ve müşterilerle güçlü bir bağ kurmalarına yardımcı olabilir. Açık kaynak projeler, şirketlere diğer şirketlerin yaptıklarıyla etkileşimde bulunma ve işbirliği yapma fırsatı da sunar. Ortak projeler, sektördeki diğer oyuncularla daha yakın bir ilişki kurma ve en iyi uygulamaları paylaşma imkanı verir. Bu, sektördeki yenilikleri takip etme ve rakiplere karşı avantaj elde etme konusunda şirketlere önemli bir imkan verir. Ayrıca, açık kaynak projelerle entegre olma, şirketlere özel ürün ve hizmetlerini daha geniş bir pazarla paylaşma fırsatı sunar. Bazı açık kaynak yazılım projeleri, özellikle iş dünyasında kullanılan büyük ve karmaşık yazılımlar, özel destek ve özelliklere erişim için ücretli sürümler sunabilir. Bu sürümler, genellikle ek fonksiyonlar, güvenlik özellikleri veya özel entegrasyonlar gibi ek avantajlar sunar ve bu özellikler ücretli lisanslarla birlikte gelir. Dolayısıyla, açık kaynak yazılımın kullanımı, tamamen bedava bir seçenek sunsa da, organizasyonların ihtiyaçlarına bağlı olarak maliyetleri olabilir.
Ancak, şirketleri maddi destek ve özel kaynakları gerektiren açık kaynak projelerine aktif olarak katılmaya ve desteklemeye çeken şey nedir? Bir zamanlar “kanser” olarak etiketlediğiniz bir şeye nasıl aşık olursunuz? Microsoft’un eski CEO’su Steve Balmer, 2001 yılında şöyle demişti: “Linux, kendisini entelektüel mülkiyet anlamında dokunduğu her şeye bağlayan bir kanserdir.” Birkaç yıl sonra, ona aşık oldu. Microsoft’un başkanı Brad Smith ise kişisel olarak (ve Microsoft olarak) bir hata yaptıklarını itiraf etti, “Microsoft, yüzyılın başında açık kaynağın patlak verdiği zaman tarihle ilgili yanlış taraftaydı, ve bunu kişisel olarak söyleyebilirim…” Şu anda, bu yazılım devi dünyadaki açık kaynak projelerine en büyük katkıyı yapan tek şirket konumunda; Facebook, Docker, Google, Apache ve birçok diğerini geride bırakıyor. Büyük şirketlerin neden açık kaynak projelerine yüzlerce çalışanıyla katkıda bulunduğu ve kendi kodlarını açık kaynak haline getirdiği güçlü nedenler olmalı. Sun Microsystems’ın kurucu ortağı Bill Joy, “…kim olduğunuzun bir önemi yok, en akıllı insanların çoğu başka biri için çalışır… Sadece kendi çalışanlarınıza güveniyorsanız, müşterilerinizin tüm ihtiyaçlarını çözemezsiniz.”
İşte açık kaynağın özü budur — şirket sınırlarını aşarak yenilik yapmak ve daha hızlı keşfetmek — herkes için daha iyi sonuçlar elde etmek. Açık kaynak yazılım geliştirmeye katılarak, şirketler aslında tüm akıllı insanların aynı şirkette çalışmadığını ve bir araştırmanın tamamını başlatmanızın gerekmediğini kabul ediyorlar. Açık kaynak topluluğunun yenilikçi yeteneğine dayanarak, açık kaynak yazılım geliştirme sürecine katkıda bulunan şirketler, kendi başlarına başarabileceklerinden çok daha hızlı bir inovasyon sürecini hızlandırıyorlar.
– “Why Companies Contribute to Open Source”
Her şey bedava mı?
Açık kaynak yazılıma ücretsiz olarak erişilebilse de, bu açık kaynak yazılım kullanımının tamamen bedava olduğu anlamına gelmez. Yazılımın indirilip kullanılması ücretsiz olsa da, bir organizasyon veya birey tarafından destek ve bakım gerektiren bir açık kaynak projenin kullanılması, bu projeye katkıda bulunan geliştiricilerin ve topluluğun sürdürülebilirliğini sağlamak için finansal kaynaklara ihtiyaç duyar. Bu destek, kullanıcı desteği, güvenlik güncellemeleri, sorun giderme ve yeni özellik eklemek gibi çeşitli bakım görevlerini içerir.
Ayrıca, açık kaynak yazılımın işletme dünyasında yaygın olarak kullanılması durumunda, organizasyonlar genellikle profesyonel destek ve danışmanlık hizmetleri almayı tercih ederler. Bu hizmetler genellikle ücretli olarak sunulur ve işletmelerin açık kaynak yazılımlardan en iyi şekilde yararlanmalarına olanak tanır.
Önceki kısımda bahsedildiği gibi, bazı yazılım şirketleri, bir açık kaynak projenin temel özelliklerini açık kaynak yapıp ve bir topluluk oluşturup, iş dünyasında kullanılan özel özellikleri ücretli olarak sunabilir. Bu da herkes için bir kazan-kazan modeli oluşturur.
Ayrıca, açık kaynak veya değil, bir yazılımı çalıştırmanın da bir maliyeti olacaktır. Bunlar içerisinde donanım maliyeti, operasyonel maliyetler, bakım, öğrenme gibi kalemler olacaktır.
Açık kaynak yazılımları ücretsiz olarak edinilen bir köpek yavrusuna benzetebiliriz. Yavruyu edinmek ücretsiz olsa da, operasyonel (gezdirme, tuvalete götürme), donanımsal (yemek, su, yatak), bakım açısından (aşılama, yıkama, tarama) ve öğrenme açısından (köpekle nasıl ilgilenileceğini öğrenme) maliyetleri olacaktır. Eğer zaten tecrübeniz ve yeriniz varsa, birden fazla yavru ile de ilgilenebilirsiniz.
Ancak, daha az konuşulan başka bir “ücretsiz” türü var: “ücretsiz olarak alınan köpek” türü. Bu kavram, size ücretsiz bir köpek verildiğinde, o köpeğin gerçekte ücretsiz olmadığı fikri etrafında dönüyor. Onun günlük bakımına giren birçok iş ve masraf bulunmaktadır. İş dünyası terimi ise “toplam sahip olma maliyeti” (total cost of ownership) veya TCO’dur ve sadece açık kaynak yazılım ve köpekler değil, her şeye uygulanabilir.
Peki, ücretsiz köpek problemi her şeye uygulandığında, özellikle açık kaynak yazılıma nasıl önemli hale geliyor? Birkaç yolu vardır. İlk olarak, zaten bir yazılım için ödeme yapıyorsanız, bu yazılımın maliyetleri olduğu beklentisini oluşturmuşsunuz demektir. Önünde ücretsiz olan ancak sonradan para maliyeti çıkaran yazılım, büyük bir sıkıntı gibi görünür. İkinci olarak, bir organizasyonun ilk açık kaynak benimseme projesinde meydana gelirse, bu organizasyonu gelecekte açık kaynak yazılımı benimsemekten alıkoyabilir. Son olarak ve tersine, açık kaynak yazılımın bir maliyeti olduğunu göstermek, onu daha kolay bir “satış” yapabilir. Gerçekten ücretsizse, gerçek olamayacak kadar iyi görünür.
– “Free as in puppy: The hidden costs of free software”
10 - Doğru bilinen yanlışlar
Açık kaynak yazılımlar güvensizdir
Birçok kişi, açık kaynak yazılımların güvenli olmadığına dair bir yanılgıya kapılmaktadır. Oysa, açık kaynak toplulukları, sürekli güncellemeler ve düzeltmelerle yazılım güvenliğini sağlamak için etkin bir şekilde çalışır. Geniş bir geliştirici topluluğunun gözetimi, güvenlik açıklarını hızlı bir şekilde tespit etmeyi ve çözmeyi mümkün kılar.
Bir yaygın yanlış anlama, FOSS’un (Açık Kaynak Yazılım ve Özgür Yazılım) kaynak kodunun genel olarak erişilebilir olması nedeniyle güvenli olmadığı düşüncesidir, bu da bilgisayar korsanlarının kolayca istismar edebileceği anlamına gelir. Aslında, tam tersi doğrudur. Açık kaynak kodunun kamuya açık olması, dünya genelinde bir geliştirici topluluğu tarafından sürekli olarak incelenmesine ve girdi sağlanmasına olanak tanır.
Kod üzerinde bu kadar çok göz olduğu için, en azından popüler projeler için sorunlar erken ve sıkça tespit edilebilir ve düzeltilir. Bu, FOSS’un (özgür ve açık kaynak yazılım) kapalı kaynak yazılıma göre doğuştan daha güvenli olduğu anlamına gelmez, ancak doğuştan daha az güvenli de değildir. FOSS için belirli güvenlik önlemleri vardır, ancak bunlar kapalı kaynaklı, içsel kodlar için kullanılan güvenlik uygulamalarından farklıdır.
– “7 Misconceptions About Open Source Software”
Açık kaynak yazılım düşük kalitelidir
Bu yanlış anlama, bir yazılımın açık kaynak olması durumunda kalitesinin düşük olduğu fikrine dayanır. Oysa, birçok açık kaynak projesi, endüstri standartlarını aşan kalite ve güvenilirlikte yazılımlar sunar. Açık kaynak toplulukları, sürekli test ve geri bildirimle yazılımlarını geliştirir ve günceller.
Açık kaynak yazılım sadece kaynak kodunu açıkça sunmaktır
Açık kaynak yazılım, sadece kaynak kodunun açık olması anlamına gelmez. Aksine, genellikle açık bir geliştirme süreci, topluluk katılımı ve geniş belgelendirme ile birlikte gelir. Kullanıcılar, yazılımın nasıl çalıştığını anlamak, sorunları gidermek ve projeye katkıda bulunmak için tüm süreçlere dahil olabilirler.
OSI’nin Açık Kaynak Tanımı’na göre, açık kaynak yazılım aynı zamanda sınırsız yeniden dağıtım ve değiştirme izni vermelidir. Bazı lisanslar aynı zamanda copyleft özelliğine sahiptir, yani herhangi türetilmiş çalışma da aynı lisans altında dağıtılmalıdır. Bu nedenle, devam etmeden önce lisanslarınızı dikkatlice kontrol edin.
– “Beliefs And Misbeliefs About Open Source Software”
– Forbes
Açık kaynak yazılımlar tamamen bedavadır
Açık kaynak yazılımlar genellikle ücretsiz olarak sunulsa da, bu tamamen bedava oldukları anlamına gelmez. İşletmeler veya bireyler, destek, güvenlik güncellemeleri, eğitim ve özel gereksinimlere uygun özelliklere erişim için çeşitli hizmetler ve lisans modelleri için ödeme yapabilirler.
Açık kaynak yazılımlar sadece yazılım firmaları ve yazılımcılar içindir
Açık kaynak projeleri sadece yazılım firmaları ve profesyonel yazılımcılar için değil, aynı zamanda bağımsız geliştiriciler, akademisyenler, hobiistler ve endüstri dışındaki bireyler için de uygundur. Herkes, açık kaynak topluluklarına katkıda bulunabilir ve bu projeleri kullanabilir.
Açık kaynak yazılımın kurumsal kullanımı yaygındır ve 2015 açık kaynak anketine göre, tüm şirketlerin %66’dan fazlası önce açık kaynak seçeneklerini değerlendiriyor ve ardından diğer alternatiflere bakıyor. Tüm büyüklüklerdeki şirketler, açık kaynak topluluğuna daha fazla katkıda bulunmakta ve daha fazla açık kaynak yazılımını kullanmaktadır.
– “Top 10 Open Source Myths Busted”
Açık kaynak yazılımlar sadece amatörler tarafından geliştirilir
Aksine, birçok açık kaynak projesi, dünya genelinde uzman yazılımcılar, şirketler ve akademisyenler tarafından desteklenir. Bu projeler genellikle endüstri standartlarını belirler ve profesyonelce yönetilir.
Açık kaynak yazılım kullanınca destek ve güvence bulamazsınız
Birçok açık kaynak projesi, kullanıcılara destek ve güvence sağlamak üzere profesyonel şirketler veya topluluklar tarafından desteklenir. Ayrıca, birçok açık kaynak yazılımın kullanımıyla ilgili yaygın belgelendirme ve topluluk forumları, kullanıcılara yardım ve çözüm sağlar.
Açık kaynak yazılım gönüllü katkıda bulunanlar tarafından oluşturulduğu için destek olmadığı anlamına gelmez veya topluluk yardım talebinizi duyduğunda uzun süre beklemeniz gerekmez. Açık kaynak projeler tamamen işbirliğiyle ilgili olup, ticari destek sağlayan birçok organizasyon bulunmaktadır. Bu nedenle, kullanmakta olduğunuz açık kaynak ürünü için destek hizmeti sağlayacak ve ürünün gelişimine katkıda bulunacak mühendisleri bünyesinde bulunduran bir şirketle sözleşme yapabilirsiniz. Açık kaynak çözümlerinin güzelliği, birçok destek sağlayıcısı bulunmasıdır, bu nedenle ihtiyaçlarınıza en uygun olanı seçebilirsiniz.
Örneğin, Boston merkezli Tidelift, IBM, Oracle ve Red Hat gibi geliştirme ekipleri için açık kaynak yazılımı destekliyor, ancak farklı bir yaklaşım benimsemektedir. Müşterilerinin paketlerini oluşturan bağımsız açık kaynak geliştiricilere kodu sürdürmeleri için ödeme yaparlar. Böylelikle, sorunların kök nedenlerine daha hızlı müdahale edebilirler. Bu tür iş birlikleri, organizasyonların iş taleplerini açık kaynak projelerin sunabileceği olanaklarla daha iyi eşleştirmelerine ve topluluğa katkıda bulunacak yeni işlevselliği oluşturmalarına yardımcı olur.
– “Dispelling the most widespread myths about open source software”
– Forbes
Açık kaynak yazılım iş dünyasında kullanmak için uygun değildir
Son yıllarda, birçok işletme açık kaynak yazılımları iş süreçlerine entegre etmekte ve bu yazılımları başarıyla kullanmaktadır. Açık kaynak projeler, iş dünyasındaki ihtiyaçlara uygun çözümler sunar ve ekonomik avantajlarıyla dikkat çeker.
Açık kanyak yazılıma katkı yapmak bedavaya çalışmaktır
Açık kaynak yazılımlara katkı yapmak, bedava çalışmak anlamına gelmez; aslında, gönüllü katkılar birçok açıdan değerlidir ve karşılığında bir dizi fayda sağlar. Gönüllü geliştiriciler, kendi uzmanlık alanlarında deneyim kazanmak, yeni teknolojileri öğrenmek ve kapsamlı projelerde yer almak gibi birçok öğrenme fırsatından yararlanırlar. Gönüllü katılımcılar aynı zamanda geniş bir profesyonel ağ oluşturma şansına sahiptir. Açık kaynak projeler, farklı beceri setlerine sahip bireyleri bir araya getirir ve bu, geliştiricilere sektördeki uzmanlarla tanışma ve işbirliği yapma imkanı sunar. Bu bağlamda, açık kaynak yazılımlara katkı, bedava çalışmak değil, bilgi paylaşımı, deneyim kazanma ve topluluğa değerli bir katkı sağlama sürecidir.
Ağustos 2022’de açık kaynak projelere katkılarda bulunma hedefi koymaya karar verdim. Aynı ayın 3’ünde ilk PR’ımı gerçekleştirdim.
(…)
Başlangıçta nereden başlayacağım konusunda kafam karışıkken, ilk sorunu çözmeye cesaret bulduğumda her şey anlam kazanmaya başladı 😇😇😇. İlk katkım üzerine sıcak bir karşılama aldım, bu da aynı projeye daha fazla katkıda bulunma isteği uyandırdı 🔥🔥
Katkılarımdan kısa bir süre sonra, OpenSauced’ın CEO’sundan bir mesaj aldım.
(…)
“Merhaba, OpenSauced’da çalışmaya ilgilenir misin?”
(…)
İlk başta her şey bana sihir gibi görünüyordu 😊😊… ama gerçekti!
– “How I Got Hired Contributing to open source projects”